Onur Özgür Sungur

Neyi hayal ediyorsan o hayaline bir gün ulaşabilirsin. Sana bu hayali gerçekleştirmek çok zor, yapamazsın diyenler olacak. Sen onlara inat yapacağına inandığında o hayaline ulaşacaksın. Bu zamanda herkes birbiri ile uğraşıyor. Birbirimize destek olmak yerine köstek oluyoruz. Peki ya böyle yaparak elimize ne geçiyor? Hiçbir şey... Zaman her zaman olduğu gibi geçmeye devam ediyor. Birileri hayallerine ulaşmak için çabalarken birileri de bu hayalleri yıkmaya çalışıyor. Eğer sen hayallerine inanıyorsan ve kendine güveniyorsan, kimsenin hayalini yıkmasına izin vermezsin. Onları duymazdan gelirsin, hayatına müdahale etmesine izin vermezsin. Bir gün oturur saatlerce hayal kurarsın. O hayalini kurduğun esnada yüzünde tebessüm olur sonra biri gelir senin moralini bozar. Sen birine ne kadar izin verirsen o kişi senin hayatına o kadar karışabilir. Kurduğun hayale ulaşmak için yoluna engel koyanları hayatından çıkarmalısın. Sana inanan, sana güvenen insanları hayatına almalısın. Herke

 Kim demiş denizin üstünde yürünmez diye?  Ben şahsen yürüdüm... Hem de yavaş yavaş, etrafımı seyrederek ve batmaktan korkmadan yürüdüm.  Benim gibi dileyen herkes denizin üstünde yürüyebilir. Yeter ki bunu yapabileceğine inansın ve hayal etsin.  Evet hayaller... Hayaller sayesinde denizin üstünde bile yürüyebiliyorsun. O hayal sayesinde gözünün önünde canlandırdığın, aklında olan her şey aynı gerçekmiş gibi oluyor.  Rüzgar sert esse de, az esse de sen yine de dengeni kaybetmeden yürüyebiliyorsun. Kimse imkansız demesin. Hayaller var ve kim bilir günün birinde belki de gerçek olur.  Siz inanın, hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Orada her şey yolunda, orada herkes mutlu.

 Bir çocuğun gülümsemesi, bu hayata bir kahkaha bırakması sokakları neşelendirir.  Eskiden sokaklar çocuklarla doluyken şimdi ıssız kaldı.  Evde kalan çocuklar dışarı çıkmak istemedi ya da aileleri dışarıdaki hayatı güvensiz bulup çocuğunu dışarı yollamadı.  Şimdi sokakta yürürken yalnız olduğunu hissediyorsun. Eskiden sokaklar yalnız değildi, dolup taşardı.  Ayağına kadar bir top gelir, çocukların birine pas atıp bir nevi olsun onların oyununa dahil olurdun.  Zamanla insan birçok şeyi özlüyor. Özledikleri ise hep geçmiş yıllarda kalıyor. Sonra "ah senin gibi bir çocuk olsaydım" diye dert yanıyor. Oysaki bilmediği bir şey var. İnsan istediği zaman her yaşta çocuk olabiliyor. Yeter ki içindeki çocuğu özgür bıraksın.